ATO'dan 'çalışanın nabzı' anketi (2. bölüm)
Ankara Ticaret Odası (ATO), üyeleriyle gerçekleştirdiği "Çarşının Nabzı" anketinin ikinci bölümünü açıkladı. Ankete göre, olası bir seçimde, 2002 yılında oy verdikleri parti yerine bir başka partiye oy vereceklerin oranı yüzde 42, yine aynı partiye oy vereceğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 58 olarak açıklandı.
Anket, başkentin Tunalı Hilmi Caddesi, Armada, Karum, Ankamall, Galeria, Atakule, Bahçelievler, Emek, Kızılay, Ostim, Gimat, Siteler, İzmir Caddesi, Kızılay, Anafartalar İş Merkezleri, Ulus ve Sıhhiye gibi önemli ticaret ve alışveriş merkezlerinde bin 56 işyerinde birebir görüşme yöntemiyle yapıldı. Ankete göre, olası bir seçimde, 2002 yılında oy verdikleri parti yerine bir başka partiye oy vereceklerin oranı yüzde 42, yine aynı partiye oy vereceğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 58.
Anketi yanıtlayanların yüzde 44'ü olası bir seçimde Meclis'te 3 partinin temsil edileceğini düşünüyor. "Tek parti Meclis'e girer" diyenlerin oranı yüzde 9 "İki parti Meclis'e girer" diyenlerin oranı yüzde 27 iken, "3 partiden fazla" diyenlerin oranı yüzde 20.
Deneklerin yüzde 66'sı erken seçim istemiyor. Yüzde 34'ü ise, "Mümkün olan en kısa zamanda seçim yapılmalı" diyor. "Olası bir erken seçim Türkiye ekonomisini nasıl etkiler?" sorusuna, katılımcıların yüzde 80'i "olumsuz etkiler", yüzde 20'si "olumlu etkiler" yanıtını verdi. Ankette deneklere "Seçimler kaç yılda bir yapılmalı?" sorusu da yöneltildi. Deneklerin yüzde 23'ü "3 yıl", yüzde 25'i "4 yıl", yüzde 52'si "5 yıl" yanıtını verdi. Anket sorularını yanıtlayan her 100 kişiden 66'sı "Cumhurbaşkanını halk seçsin" dedi. Yüzde 22'si "TBMM tarafından seçilsin", yüzde 11'i ise "Tüm parti temsilcilerinin objektif bir isim üzerinde uzlaşmasıyla seçilsin" yanıtını verdi. Ankette Avrupa Birliği ile ilgili sorular da yer aldı. Ankete katılan ATO üyelerinin yüzde 93'ü, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye karşı samimi davranmadığını düşünüyor. "Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin bir referandum yapılsa ne yönde oy kullanırsınız?" sorusunu ankete katılanların yüzde 58'i "üyelik yönünde", yüzde 42'si "üyeliğe karşı" şeklinde yanıtladı. AB ile ilgili bir başka soru da "Türkiye'nin AB üyeliğinin yaşamınızı ne yönde etkileyeceğini düşünüyorsunuz" sorusuydu. Deneklerin yüzde 54'ü "olumlu", yüzde 35'i "olumsuz", yüzde 11'i "Bu konuda bilgi sahibi değilim" yanıtını verdi.
Artan suç oranlarının yarattığı endişe, ulusal güvenliğe ilişkin endişelerin bile önüne geçti. Ankete katılanların yüzde 49'u en önemli toplumsal sorun olarak "kişisel güvenlik ve artan suç oranları"nı görüyor. Yüzde 30'u "sosyal ve/veya siyasi farklılıkların sürekli gündemde tutulması" derken, yüzde 15'i "ulusal güvenlik ve dış tehditler", yüzde 6'sı "uyuşturucu ve alkol bağımlılığı" dedi. Son 1 yılda asayiş sorunu yaşayanların oranı yüzde 14. Asayiş ile ilgili bir sorun yaşanların yüzde 30'unun işyeri, yüzde 23'ünün evi soyulmuş, yüzde 20'si ise kapkaça maruz kalmış. Çocuk sahibi deneklerden, çocuğunun gelecekte kendi standartlarından daha iyi bir yaşamı olacağına inanların oranı yüzde 39 iken, "daha kötü bir yaşamı olacak" diyenlerin oranı yüzde 32, "benim standartlarımla aynı olacak" diyenlerin oranı ise yüzde 29.
ATO Başkanı Sinan Aygün, anketin, halkın bakışını ortaya koyduğunu söyledi. Erken seçim tartışmalarının Türkiye'ye önemli sorunlarının önüne geçerek gündemi işgal ettiğini belirten Aygün, "Her 100 kişiden 66'sı erken seçim istemiyor. Erken seçimin adı bile ticari hayatı olumsuz etkiliyor" diye konuştu.
Halkın Cumhurbaşkanlığı seçiminde söz sahibi olmak istediğini de kaydeden Aygün, "Her üç kişiden ikisi cumhurbaşkanını halk seçsin diyor. Halkın seçimine güvenmek ve saygı duymak gerek" dedi.
Tüccarın en büyük sorunlarından birinin can ve mal güvenliği olduğunu da belirten Aygün, üyelerden işsizliği hırsızlığı konusunda çok sayıda şikayet aldıklarını, bu durumun ankete de yansıdığını vurguladı. Aygün, suç olaylarının, ulusal güvenlik sorunlarının bile önüne geçtiğini kaydetti.